Normalleşme çalışmalarıyla birlikte ofis kapıları çalışanlara yeniden açılıyor. Çalışma düzeni normale dönmeye başlıyor olsa da çalışanlar ve yöneticiler koronavirüs tedbirlerini elden bırakmıyor
Censuswide tarafından 3.700 yöneticinin katıldığı araştırmaya göre, yöneticilerin yüzde 75’i ofise dönme konusunda tedirgin. Yüzde 72’si ise uzaktan çalışmaya uyum için dijital dönüşüm çalışmalarının hızlanacağını ifade ediyor.
Koronavirüsün sosyal yaşam ve iş hayatı üzerindeki olumsuz etkileri yavaş yavaş azaldıkça yeni normal düzene geçilmeye başlandı. Normalleşme adımları atıldıkça çalışanlar iş yerlerine dönmeye başladı ancak virüs kapma endişesi de beraberinde geldi. Çalışanların koronavirüs kapma veya yayma ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik önlemler alınsa da tedirginlik ortadan kalkmış değil. Araştırma şirketi Censuswide tarafından yedi ülkeyi kapsayan ve 3.700 üst düzey yöneticinin katıldığı ankete göre, yöneticilerin yüzde 75’i çalışanların koronavirüs salgını sonrasında virüs kapma ihtimaline karşı ofise geri dönmeyeceklerini düşündüğünü ortaya koyuyor. Yüzde 72’si ise dijital dönüşümün uzun vadede uzaktan çalışmaya uyum sağlayacak şekilde hızlanacağını ifade ediyor.
Çalışan kaygısını azaltmanın yolu, insan odaklı yönetim
Yeni normalde iş yerlerinde sağlık koşullarına dikkat etmek gerektiği kadar çalışan motivasyonunu da düşünmek gerektiğinin altını çizen Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, insan odaklı yönetim anlayışının çalışanların kuruma bağlılık kazanmasına yardımcı olduğuna değindi. Sürecin belirsizliğine karşın çalışan ve yönetici arasında açık ve sürekli iletişimin önemine dikkat çekti. Toprak, normalleşme sürecine sağladıkları katkı ile ilgili olarak ise “Haziran ayı itibarıyla fabrika, market, atölye gibi kapalı iş yerlerine dönüşler başladı. İş hayatında normalleşme sağlamak için yalnızca sağlık önlemleri almak yeterli değil. Alınan fiziki önlemlerin yanı sıra işveren markasını güçlendirmeyi, verimliliği artırmayı ve çalışma motivasyonunu yükseltmeyi de düşünmek durumundayız. Bu dönemde kurum kültürünü derinden etkileyen çalışan algısını ve deneyimini ölçümleyerek gerekli aksiyonları hızlıca almak büyük önem taşıyor. Great Place to Work Certification programımızla şirketlerin yeni normale uyum sürecine katkı sağlıyoruz. Kurum kültürü güçlü şirketlerin koronavirüsün çalışma hayatında yarattığı olumsuz etkiden kısa sürede kurtulacaklarına inanıyoruz.” dedi.
Kurum kültürü güçlü olan şirketler krizleri kolay atlatıyor
Çalışan motivasyonuna ilişkin bilgiler veren Toprak, şu ifadeleri kullandı: ”Krizler doğru stratejilerle yönetildiğinde ve takım ruhu kaybedilmediğinde şirketler hızlı bir şekilde yükseliş ivmesi yakalayabilir. Çalışanı merkeze alarak organizasyondaki iş gücü kapasitesinden en üst düzeyde istifade eden ve değişime hızlı tepki verebilen şirketler, krizlerden daha da güçlenerek çıkabilir. 2020 Benchmark araştırmamızdan elde ettiğimiz bulgular, bizlere çalışanların stratejiye güven duyması için yöneticileri tarafından düzenli olarak bilgilendirilmeleri, görev dağılımı ve beklentilerin net bir şekilde belirtilmesi, fikir ve önerilerin içtenlikle değerlendirilmesi, söylenenlerle yapılanlar arasında tutarlılık sağlanması ve katılımcı yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini gösterdi. Yeni normale uyum sağlarken kurum kültürüne olumlu etki eden bu unsurları hayata geçirmek, şirketlerde kriz yönetimi ve sonrası için en sağlıklı seçenek. Yaptığımız araştırmalar, içerisinde bulunduğumuz dönem gibi krizde ya da zorlu koşullar altında çalışanlarının sesini dinleyen ve çalışanlarını önemseyen şirketlerin kurum kültürünü geri plana atan şirketlere göre kriz dönemlerinden daha hızlı çıktıklarını gösteriyor.”