HSBC Grubu’nun ‘Navigator: Daha İyisini İnşa Etme’ Raporu’na göre; acil durum planlarının Covid-19 pandemisinin etkileriyle ile baş etmede yeterince güçlü olmadığının fark edilmesinin ardından dünya genelinde iş dünyası daha dirençli hale gelmek için büyük operasyonel değişiklikler gerçekleştiriyor
HSBC Grubu’nun hazırladığı ‘Navigator: Daha İyisini İnşa Etme’ Raporu, iş dünyası liderlerinin Covid-19 pandemisi ile birlikte kısa ve orta vadede aldıkları önlemleri, stratejik planlarını ve iş görünümü ile ilgili görüş ve beklentilerini ortaya koyuyor. 14 ülkeden 2 bin 600’den fazla şirketin katılımıyla Nisan ve Mayıs 2020’de gerçekleştirilen anket sonucu oluşturulan rapora göre; acil durum planlarının Covid-19 pandemisinin etkileriyle ile baş etmede yeterince güçlü olmadığının fark edilmesinin ardından dünya genelinde iş dünyası daha dirençli hale gelmek için büyük operasyonel değişiklikler gerçekleştiriyor.
Acil durum planları krize yeterince hazır değildi
Farklı sektörlerden küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerin katıldığı anketin sonuçları; çok sayıda şirketin kriz öncesinde teknoloji, finans ve sürdürülebilirlik gibi kilit öneme sahip operasyonel alanlarda acil durum planlamalarını ihmal ettiğine işaret ediyor. Şirketlerin yaklaşık yarısı (%47) son aylarda karşı karşıya kalınan güçlüklere hazırlanmak için önceden daha fazlasını yapabileceklerini belirtiyor.
Rapora göre; uzaktan çalışma uygulamasına geçilmesi bazı şirketlerde iş sürekliliği hazırlıklarındaki zayıflıkları açığa çıkardı. Şirketlerin %57’si geçtiğimiz iki yıllık dönemde operasyonel verimliliği geliştirmek için teknoloji yatırımlarını önceliklendirdiklerini ifade ediyor. Nakit akışı da pandemi döneminde şirketler için sorun teşkil eden konular arasında yer alıyor. Şirketlerin yalnızca %43’ü finansal pozisyonu güçlendirmek için pandemi öncesinde adım attıklarını belirtiyor.
Yeni koşullara adaptasyon için adım atılıyor
Kriz pek çok şirketi yeni koşullara adapte olmaya zorladı. Rapor; şirketlerin %63’ünün operasyonlarında hali hazırda değişiklikler yaptıklarını gösteriyor. Şirketlerin %44’ü ürün ve hizmetlerini daha da değiştirmeyi planlarken, %33’ü bunu çeşitlendirme yoluyla, %17’si ise çeşitliliği azaltarak belirli bir alanda uzmanlaşma yoluyla yapmayı hedefliyor.
Daha uzun vadede şirketler, teknoloji ve sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanarak daha çevik çalışma ve ofis düzenleri oluşturmayı hedefliyor. Bu alanda öne çıkan rapor bulguları şöyle:
- Bina kullanımı azaltılıyor: Şirketlerin %38’i ofis ve üretim lokasyonlarının fiziksel kullanım alanını yeniden gözden geçirirken, %29’u ofis alanını küçültmeyi planlıyor.
- Daha bir esnek çalışma düzeni: Şirketlerin %69’u esnek çalışmanın standard haline geleceğine inanıyor. %34’ü ise hava yoluyla yapılan seyahatlerin azalacağını öngörüyor.
- Teknoloji kritik öneme sahip olacak: Şirketlerin %61’i sanal işbirliğinin gelecek iki yıl içerisinde standart bir uygulama haline geleceğine inanırken, %57’si şirket içi ve dışı sanal toplantıların sokağa çıkma kısıtlamalarının ortadan kalkması sonrasında da devam edeceğini ve kalıcı olacağını ifade ediyor.
- Toparlanmanın itici gücü sürdürülebilirlik: Şirketlerin %91’i daha sürdürülebilir olmak amacıyla gelecek üç yıl içerisinde iş modellerini yeniden yapılandırmayı hedeflerken, %27’si ise tedarik zincirlerini çevresel olarak daha sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Çeviklik kazanılması krizin üstesinden gelmede önem taşıyor
HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği anket ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Şirketlerin iş yapma ekosistemlerini geleceğe dönük olarak daha dirençli hale getirmek için kayda değer adımlar attıklarını görüyoruz. Covid-19 pandemisinin yol açtığı hasar şirketleri dönüşüm planlarına hız vermeye iterken, aynı zamanda tedarik zinciri bağımlılıklarını iş dünyası liderlerinin gündemlerinde üst sıralara taşıdı. İçerisinden geçtiğimiz dönemden şirketlerinin en az hasarla çıkmasını hedefleyen liderlerin organizasyonlarına çeviklik kazandırmaları büyük önem taşıyor.”
Şirketler arası yardımlaşma ön planda
HSBC Grubu raporu kriz döneminde pek çok şirketin ayakta kalmasında iş birliklerinin hayati öneme sahip olduğuna işaret ediyor:
- Geçtiğimiz altı aylık dönemde şirketlerin neredeyse tamamı (%93) birlikte çalıştıkları şirketleri desteklediklerini ifade ediyor. Özellikle daha büyük ölçekli şirketlerin küçük ölçekli iş ortaklarını destekledikleri görülüyor.
- Şirketlerin %58’i iş ortaklarıyla bilgi, tavsiye, uzmanlık veya tesislerini paylaştıklarını belirtiyor.
- Şirketlerin %40’ı ürün ve hizmetlerinin müşterilere ulaştırılmasında diğer şirketlerle iş birliği yaptıklarını söylüyor.
Gelecek altı ayın zorlu geçeceği öngörülüyor
Rapora göre; iş birlikleri kriz döneminde şirketlerin operasyonlarını devam ettirmelerine yardımcı olsa da, şirketler önümüzdeki altı aylık dönemde farklı güçlüklerle karşılaşacaklarını öngörüyor. Şirketlerin %62’si finansal ve iş gücü yapılarındaki zayıflıkları en önemli güçlükler olarak ifade ederken, %31’i nakit akışını sürdürmede güçlük çektiklerini belirtiyor. Bununla birlikte çalışan moralindeki düşüklük şirketlerin %33’ü tarafından kısa vadede direnç inşa etme önünde bir engel olarak görülüyor.
Tedarik zincirleri yeniden yapılandırılacak
Rapor; şirketlerin şeffaflığı ve güvenliği artırmak amacıyla gelecek iki yıl içerisinde tedarik zincirlerinde gerçekleştirmeyi öngördükleri değişiklikleri ortaya koyuyor:
- Şirketlerin %29’u tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi, daha fazla sayıda iş ortağıyla çalışmayı hedefliyor. %26’sı da daha istikrarlı piyasalardaki şirketlerle çalışmayı istiyor.
- Buna karşın, şirketlerin üçte biri riskleri azaltmak için tedarik zincirlerini kısıtlamayı veya kısaltmayı planlıyor.
- Şirketlerin %67’si tedarik zinciri güvenliğini, kritik tedarikçileri belirleyip güvence altına alarak veya tedarikçilerinin gelecek şokların üstesinden gelme becerilerini gözden geçirerek artırmayı planlıyor.