Slack gibi popüler iş sohbet uygulamalarının artmasıyla ve akıllı telefonlarımızdan şirket e-maillerine 7/24 ulaşabilmemizle birlikte işten uzaklaşmak gittikçe zorlaşıyor. Bununla birlikte çalışan tükenmişliği de artmış görünüyor. 7.500 kişilik çalışma grubuyla yapılan bir araştırmada, çalışanların %23’ünün her zaman ya da sıklıkla, %44’ünün da bazen tükenmiş hissettiği ortaya çıktı.
Birçok şirket özellikle 4 günlük çalışma haftasını deneyerek iş-yaşam dengesini geliştirmenin yollarını arıyor; bu uygulama şimdilik yaygın olmasa da popülerliği gittikçe artıyor. İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği’nin Nisan 2019’da yaptığı bir ankete göre, ankete katılan 60.000 ABD şirketinin %15’i haftada 32 saat ya da daha az bir çalışmayla 4 günlük bir çalışma haftası sağlıyor. Bu oran 2018’de %12, 2017’de %13’tü. Dahası, bu çalışma düzenine geçen şirketler verimlilikle ya da gelirde herhangi bir düşüş gözlemlemediklerini söylüyor.
Microsoft, Japonya’daki bir yan kuruluşunda düzenlediği ve ağustos boyunca her cuma ofislerini kapattığı bir denemenin sonuçlarını yayınladı. Şirket, uygulamanın verimliliği %40 artırdığını söyledi.
Hamburger zinciri Shake Shack mart ayında Las Vegas şubelerinde 4 günlük çalışma haftasını denemişti. Şimdi ise şirketin şubelerinden üçte biri bu çalışma düzenine geçiyor. Ceo Randy Garutti, 4 günlük programın henüz test aşamasında olmasına rağmen sonuçların umut vaat ettiğini söyledi.
Proje yönetimi yazılım şirketi Basecamp de yaz ayları boyunca (1 Mayıs-31 Ağustos) haftada 4 günlük çalışma programına geçiyor. Müşteri destek ekibinin lideri Chase Clemons, 32 saatlik çalışma haftasının, çalışanların en önemli görevlere odaklanmasını sağladığını söylüyor. “Hızlı çalışmakla alakalı değil, akıllıca çalışmakla alakalı” diyor.
Uniqlo şirketi Fast Retailing, 2015’te çalışanlarının beşte birinin haftada 4 gün çalışmasına müsaade edeceğini duyurmuştu. Buna rağmen çalışanlar hala haftada 40 saati doldurmak zorunda. Fast Retailing, çalışanların daha iyi bir iş-yaşam dengesi elde etmek için yarı zamanlı çalışmaya geçmesini önlemek amacıyla tam zamanlı mağaza çalışanlarına avantaj sağladı.
Emlak planlama hizmeti sağlayan Yeni Zelanda merkezli Perpetual Guardian‘ın kurucusu Andrew Barnes, dört günlük çalışma haftasının şimdiye kadarki en büyük destekçisi olabilir. Şirket 2018’de Yeni Zelandada’ki 240 çalışanın tümüne haftada bir gün ücretli izin verdi. Çalışanlar haftada 30 saat çalıştı, yine de aynı maaşı aldılar ve iş yükleri de aynı kaldı. Bu denemeden sonra şirket, ekip bağlılığının arttığını ve stresin azaldığını fark etti. Şirket geçtiğimiz Kasım’dan beri de bu çalışma programını uzun vadeli olarak uyguluyor.
Ancak bu program tüm şirketlerde başarılı sonuçlar vermiyor. Sanal kodlama dersleri veren Treehouse şirketi, 4 günlük çalışma programını 2015’te denedi ancak 2016’da bu programı iptal etti. Ceo Ryan Carson, “İşimize ve misyonumuza temelde zararlı olan bu etik eksikliğini yarattı. Gerçekten korkunç bir şeydi” dedi.
Yazılım şirketi Wildbit de cuma günlerinin tatil olduğu bir denemeyi 2017 yılında yapmıştı. Kurucu ortak ve Ceo Natalie Nagale, “Zamanımızı kısıtlayarak kendimize meydan okuyoruz, her şeyi halletmek için 40 saatimiz olduğundan daha düşünceli ve önemli işler üretiyoruz,” dedi. Şirket, yılın daha yoğun dönemlerinde de uygulamak için programı denedi. Sonuç olarak, destek ekibi üyelerinden bazılarına cuma yerine pazartesi günleri izin verdi ve tam gün tatil yerine daha kısa iş günleri uygulamaya yöneldi.