Typeform’un Kreatif Direktörü Alex Antolino, bu yıl online olarak gerçekleşen Marketing Meetup’ın konuşmacılarından biriydi. Alex, konuşmasında markalaşmadan ve markaların işe etkisinden söz etti.
“Markalaşmanın amacı nedir?” sorusuna cevap vermek için önce bilindik markaların insanlara ne çağrıştırdığına değindi. Nike’ı örnek vererek, Nike ismini duyduğunda işçilerin kötü çalışma koşullarının aklına geldiğini söyleyen Alex, bunun markanın ticari etkisi olduğunu ifade etti. Markanın, ürünü başka bir üründen ayırt etmemize yardımcı olmanın yanı sıra tüketici davranışını da değiştirdiğini dile getirdi.
Her şeyin güven ile ilgili olduğunu vurgulayan Alex, markanın amacının işletmeye karşı güven oluşturmak olduğunu, çünkü güvenin bir süre sonra paraya dönüştüğünü söyledi. Markaya karşı güven inşa etmenin yolunun ise kapasiteden, tutarlılıktan ve değerlendirmeden geçtiğini ifade etti ve markalaşmanın ölçülmesi zor bir olgu olduğunu ekledi.
“Marka nedir?” sorusuna “Marka bir algıdır,” olarak cevap veren Alex, “Marka, müşterilere ve hedef kitleye aittir,” dedi ve markanın bütünsel bir çaba olduğunu ifade etti. Alex, marka logosu, kimliği ve stratejisinin markanın daha tutarlı olmasına ve farklılaşmasına yardımcı olduğunu söyledi. Tutarlılık ve tekrarın birbirinden farklı olduğunu vurgulayan Alex, tekrardan kaçınılması gerektiğini dile getirdi.
Bu yıl dünya gündeminde olan corona virüs salgınının, orman yangınlarının ve çeşitli ülkelerdeki terör eylemlerinin insanlara savunmasız hissettirdiğine değinen Alex, insanların markaların onları önemsediğini hissetmeye ihtiyaç duyduğunu söyledi ve bu yıl ve gelecek yıl markaların dikkat etmesi gereken en önemli şeylerden birinin bu olduğunu ifade etti. Alex, müşteri ilişkilerinin ve çift yönlü iletişimin önemini vurguladı ve marka sadakatinin bu şekilde oluşturulabileceğinden bahsederek konuşmasını noktaladı.